Yorucu bir günün ardından Muazzez hanımın oğlu ve yiğeni için istediği Süperman ve Panayır Pastası hazırlığına giriştik. Alışverişini günler önce Meltem ayarlamıştı. O da ayrı bir macera :) iş çıkışı tahtakaleye ilk defa gitti. Tabi esnaf erken kapattığı için hızlı bir alışveriş gerçekleştirdikten sonra sokak sakinlerinin bayağı bir azaldığı saatler arasında olduğunu farketmiş. Sağnak yağış altında hızlı adımlarla ellerinde poşetlerle bir an önce kendini vapur iskelesine atmaya çalışmış. Tinercilerin yakınından geçmek zorunda kalmış. Bir yandan şemsiyesini tutmaya çalışarak en sonunda güvenli bölgeye ulaşmış :) neyse kadıköyden direkt otobüse binince 1 saat sonra evde oldu. Tabi alınan malzemeleri görünce Meltem'in yüzüne bile bakmadım :)) sadece pasta malzemeleri değil, bebek şekerleri içinde güzel biblolar, tüller bulmuştu.
Gelelim pastalarımıza :) yine zor şartlarda başladık pasta yapımına. Neden zor diyeceksiniz? Benim 2 tane sevimli ve yaramaz çocuklarım var. Emreyi ortada gezintiye bıraktık :) ama serranın uyumuş olması gerekiyor. yoksa işimizi rahat yapamıyoruz :) neyse kızımı uyutup işe başladık. Süperman marka olduğu için onunla ilgili herhangi bir kalıp satılmıyor. Dolayısı ile Süperman şablonunu bir şekilde hazırlamamız gerekti. Bunun için Teyzoş'tan destek aldık. Yigenim Berkenin Süperman kostümü üzerinde fotokopilerle büyütüp bize şablon için görüntü oluşturdu. Çok ta işimize yaradı. Türk'ün aklı heryerde işe yarıyor :)) Bu pastamız franboğazlı oldu. Pandispanyasında birsorun yaşamadık. Harcını yerleştirdikten sonra tasarım bölümüne geldik. Annemin kestiği şablon üzerinden gereken renklerde şeker hamurlarıyla S harfini yaptım. Bu arada Meltem harflerle isimlerini şeker hamuruyla hazırladı. İlk pastamız bitmiş oldu. Arada gürültümüzle uyanan kızımı tekrar yatağına yatırıp kaldığım yerden pastamıza devam ediyordum. İkinci pastamız olan Panayır pastamızın pandispanyası talihsiz birşekilde istediğimiz gibi olmayınca yeni bir pandispanya daha hazırlamak zorunda kaldık. Tasarım için ilk önce hayvan figürlerini yapmayı istedik. (Resimde göremeyeceksiniz ama arka tarafına yerleştirildi.) Meltem yeni slikon kalıplarımızla bunu yapmaya çalıştı. oldukça uğraştı. istediği gibi olmadı. bu durumda sadece papağan, fil ve zürafa yaptı. Ne olur ne olmaz diye almış olduğu aparatları kullanmak zorunda kaldık. Çok daha güzel oldu. Aslında ben ek aksesuar kullanımından yana değilim. Pasta üzerindeki herşeyin bizim ürünümüz olmasını tercih ediyorum ama herkezin isteği farklı olunca bunu denedik. Değişik oldu. Tabi yapım aşaması yazılanlar kadar kısa sürede olmadı. Bunların hepsi 8 saat içinde oldu. sabaha karşı 3'te işimizi bitirdik. Tabi ilk pastalarımız olduğu için iş uzuyor. İlerde çok daha kısa zamanda bitebilecek pastalardı. Sonuç güzel olunca herşeye değiyor. Meltem pastaları Muazzez hanıma teslim etti. Görünüş olarak beğendiklerini söyledi. Umarım lezzeti içinde aynı şeyi düşündürürüz :) Ömer ve Ali'nin doğum gününü kutlarız.
Sevgilerimizle,
Melike & Meltem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder